Haber

Keçiören’de tahtakurusu ilaçlama denemesi başladı

Keçiören’de bir apartmanda 2 kişinin ölümüne, 13 kişinin de etkilenmesine neden olan tahtakurusu ilacı sıkan sakin ve iki kişi, “birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan yargılanmaya başlandı. bilinçli ihmal yoluyla” ve “zehirli maddelerin üretimi ve ticareti”. .

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Ramazan Abass Aden katılmazken, sanıklar İbrahim Çatuk ve Burak Akça ile avukatları salonda hazır bulundu.

Kimlik tespiti ve iddianame özetinin okunmasının ardından sanıklara savunmaları için söz verildi.

Sanık İbrahim Çatuk, 2010 yılından bu yana pestisitlerle uğraştığını, bakanlık onaylı ürünler için kullanıcı belgesine sahip olduğunu ancak pestisit kullanım belgesinin bulunmadığını söyledi.

Çatuk, “O gün düzenli kullandığım ilacı kullanmamakla hata ettim. İlacı Ulus’tan aldım. Bu ilacı bana ziraat mühendisi önerdi. Satıcı bu ilacın tarım ilacı olmadığını söyledi. Ben de sordum. Oradaki görevli kendisinin de kullandığını ve etkili bir ilaç olduğunu belirterek, “10 yıldır oradan alışveriş yapıyorum. Sana güvenmiştim ama pişman oldum.” dedi.

Sanık Aden’in olay günü kendisini arayıp evde çok sayıda tahtakurusu olduğunu söylediğini belirten Çatuk, apartman yönetiminin kendisine ilaç sıktığını ancak Aden’in tahtakurularının olduğunu söylemesinin ardından evde ilaç uyguladığını ifade etti. evindeki böcekler ölmedi.

İlacın sızmasını ve yayılmasını önlemek için ilaçlama işlemine başlamadan önce dairenin tüm kapı ve pencerelerini yalıttığını anlatan Çatuk, “7,5 aydır içeride düşünüyorum, başka yerlere nasıl sızabileceğini merak ediyorum. Merak ediyorum” dedi. Ramazan üç gün beklemeden evi açıp binanın içine sızmasına sebep olabilirdi.” “Bir anne ve çocuğun ölümüne sebep olmakla suçlanıyorum. Bu ilacın yasaklandığını ve öldürücü etkisi olduğunu bilmiyordum, yoksa kullanmazdım.” söz konusu.

Sanık Burak Akça da pestisit püskürtmediğini, araba alım-satım işiyle uğraştığını söyledi.

Akça, “Ben pestisit sıkmadığım için bu konuda ruhsatım da yok. Sanık İbrahim annemin eski eşi. Olay anında aracı olmadığı için bana sordu. Bunun üzerine,” dedi. Onu aldım. Binaya bile girmedim. Herhangi bir zirai ilaç faaliyeti yapmadım. Beraatımı talep ediyorum.” söz konusu.

“Gaz prizlerden geldi”

Şikayetçi Nisanur Sabancılar da olayda annesini ve kız kardeşini kaybettiğini söyleyerek sanıklardan şikayetçi oldu.

Sabancılar, “Sanık püskürtme sırasında prizleri izole ettiğini söylemesine rağmen prizlerden gaz çıkıyordu. Prizlerde çok ağır bir koku vardı. Püskürtme yapıldığına dair kimse bizi uyarmadı. İlk başta düşündük. Doğalgaz sızıntısı olduğunu söyledi.” dedi.

Şikayetçi Veysel Sabancılar da şunları anlattı:

“Rahmetli Elif Sude benim kızım, Türkan da eşim. Nisanur da benim kızım. Açığa çıkan gazdan dördümüz etkilendik. Bir hafta yoğun bakımda tedavi gördüm. Ailemle birlikte yaşadığım daire ve İlaçlamanın yapıldığı daire sırt sırta aynı katta. Havalandırma alanları ortak. İlaçlamanın yapılacağına dair bize kimse bilgi vermedi. “Beni uyarmadı. Sanıklardan şikayetçiyim. Hastaneye gittiğimizde doktorlar gıda zehirlenmesi geçirebileceğimizi söyledi. Bizi hastaneye yatırmadan taburcu ettiler. Hastaneden eve geldiğimizde sabah kızım ve eşimin durumu daha da kötüleşti. Daha sonra ailece hastaneye döndük.”

Duruşmaya katılan diğer müştekiler de sanıklardan şikâyetçi olduklarını belirterek, sanıkların en ağır cezayla cezalandırılmasını talep etti.

Tanık olarak dinlenen Ramazan Avcı, bir çevre sağlığı şirketinde ziraat mühendisi ve sorumlu yönetici olarak çalıştığını anlattı.

Firmanın belediyelere toplu satış yaptığını ve ilaçlama çalışmalarına da katıldığını belirten Avcı, şöyle konuştu:

“Boş zamanlarımda Ulus’ta tarım ve biyosidal ilaç satan firmanın işletme sahiplerine yardım ediyorum. Sanık İbrahim’i tanıyorum. İlaç satıyorum ama İbrahim’e ilaç satmadım. ‘adlı ilacı tavsiye etmedim’ İbrahim’e olayda kullanılan ‘alüminyum fosfat’ ile ilgili binada bulunduğumu belirterek, “Püskürtme sırasında kullanılan ilaçla hiçbir ilgim yok. Bu ilacı tavsiye edebilmem için benim de kullanmış olmam gerekiyor. Hayatımda bu ilacı hiç kullanmadım.”

Avukatların açıklamalarının ardından mahkeme heyeti, sanık Ramazan Abass Aden’in bir sonraki duruşmaya gelmemesi halinde zorla getirilmesine karar vererek davayı 2 Nisan’a erteledi.

bogazliyan-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu