Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’ne Silahlı Saldırıyla İlgili Suç Duyurusu
Kilise ve papaz, Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’ne düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili olarak, avukatları aracılığıyla, saldırıyı gerçekleştiren şüpheliler ve şüphelilerle bağlantılı kişilerin cezalandırılması talebiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. bir kişinin ölümüyle sonuçlandı. Kabahat duyurusu dilekçesinde, “Saldırı, örgüt liderlerinin ‘Yahudi ve Hıristiyanların her yerde hedef alınması gerektiği’ yönündeki talimatına yanıt niteliğindedir. Polis koruması ayrılması ve gerekli diğer hukuki tedbirlerin alınması talep edilmektedir. bu somut tehditleri ortadan kaldırın.”
28 Ocak 2024’te Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’nde düzenlenen ‘Pazar Ayini’ sırasında kar maskesi takan iki şüpheli Tacikistan asıllı Amirjon Kholikov ve Rus asıllı David Tanduev, şüphelilerden Andrei Guzun’un talimatıyla öldürüldü. -DEAŞ’ın Türkiye’deki sorumluları aranıyor. Namaz kılanların üzerine ateş açan kurşunların hedefi olan 52 yaşındaki Tuncer Cihan, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Santa Maria Kilisesi ve kilisenin rahibi Anton Bulai, avukatları Afşin Hatipoğlu aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak eylemi gerçekleştiren şüpheliler ve şüphelilerle bağlantılı kişilerin cezalandırılmasını talep etti.
“Farklı dinlerden insanlar da dahil olmak üzere haftanın her günü binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.”
Savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinde, “IŞİD’in üst düzey yetkililerine dayanılarak yapılan açıklamada, saldırının örgüt liderlerinin ‘Yahudi ve Hıristiyanların hedef alınması gerektiği’ yönündeki talimatına yanıt olduğu belirtildi. Kilise sadece bu mezhebe mensup kişiler tarafından değil, farklı dinlere mensup kişiler tarafından da saldırıya uğradı.” “Haftanın her günü binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Basına ve kamuoyuna aktarılan bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde müvekkil kiliseyi ziyaret eden yerli ve yabancı binlerce kişinin can güvenliğinin tehlikede olduğu açıkça görülmektedir. Anayasal bir hak olan yaşam hakkı da tehlikede.”
Dilekçenin devamında, “Müvekkile yöneltilen tehdidin ciddi ve çok yakın olması, halka açık dini ibadethane olması ve açık tehditlere her zaman açık olması nedeniyle suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldık” denildi. Gerçekleştirilmek istenen eylem, kilisedeki tüm insanların öldürülmesiyle vahşete ve öfkeye neden olmuştur.” Bu olayla birlikte terör örgütü üyesi olan şüpheliler, ‘devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma’ suçunu işleyerek masum bir insanın ölümüne neden oldu. Müvekkilin maruz kaldığı tehdidin önemi, talebi, durumu ve mevcut imkanlar dikkate alınarak polis koruması tahsis edilmiş ve bu somut tehditlere müdahale edilmiştir. “Bunun ortadan kaldırılması için gerekli diğer hukuki tedbirlerin alınması talep edilir.” – İSTANBUL